Popüler Yayınlar

12 Eylül 2017 Salı

Cesarino-Sevgi'nin Tanımsızlığı-Giordano Bruno-Yakılan Kafir'in Felsefesi

Cesarino: Sevgiden daha güçlü hiçbir egemenlik yoktur-ondan daha kötü tiranlık, ondan daha iyi önder, ondan daha zorunlu güç, ondan daha tatlı ve sevimli şey... Sevgiden daha buruk ve acı olan hiçbir yemek yoktur. Ondan daha kuvvetli, ondan daha dost, ondan daha hain, ondan daha aldatıcı hiçbir Tanrı görülmemiştir. Ondan daha kralsı ve daha değerli bir usta da yoktur. Kısaca özetlersek: Bana öyle geliyor ki, sevgi her şeydir ve her şeyi etkiler; ona ilişkin olarak her şey söylenebilir ve her şey ona indirgenebilir.

5 Nisan 2016 Salı

Ayrılıq


Ayrılıq

Fikrindən gecələr yata bilmirəm
Bu fikri başımdan ata bilmirəm
Neyləyim ki, sənə çata bilmirəm
Ayrılıq, ayrılıq, aman ayrılıq
Hər bir dərddən olar yaman ayrılıq
Uzundur hicrindən qara gecələr
Vurubdur qəlbimə yara gecələr
Bilmirəm, mən gedim hara gecələr
Ayrılıq, ayrılıq, aman ayrılıq
Hər bir dərddən olar yaman ayrılıq

 

13 Ocak 2016 Çarşamba

Bizim Yeoşua-Yuşa İstanbul’da…. Mı???


Bizim Yeoşua-Yuşa İstanbul’da…. Mı???











 


Yıllar duyduğum ama bir türlü anlam veremediğim, aynı kişiden bahsedilip, bahsedilmediği konusunda bile bir karara varmaktan herhangi bir neden ile ve/veya sebepsiz olarak çekindiğim bizim Yeoşua-Yuşa, bizim İstanbul’da mı hatta ve hatta Anadolu Kavağında mı bu konuyu araştırmaya, bu hususta Kabalistik tabir ile pırlantamı parlatmaya karar verdim.

Malumunuz o’dur ki Bizim Moşe’nin-Musa’nın Kızıl Denizi yardığı malum Asası, Boğaza hakim Topkapı Sarayında ikame ettiğine göre, neden olmasın diye düşüncelere daldım.

Yeoşua… Yuşa…

Halkımıza, Evlad-ı Ahide,  Alimlerimiz tarafından Kutsal Topraklara avdet sonrasında yasaklanmış Diyarı Mısırdan, Süt ve Balın Diyarı yeryüzündeki cennet bahçesi Kutsal Topraklara, oradan da  Payitaht-ı Devlet-i Ali Osman Gönüller Sultanı İstanbul’a….

Nereden nereye….

Yuşa veya Yeoşua kimdir? Nerelidir? Tarihte ve Gönüllerde nasıl izler bırakmıştır?

Yuşa, kelime olarak İbranice Yeoşua’dan gelir ve kelime anlamı "Tanrı kurtuluştur".

Yeoşua İsrailoğulları Mısır’dan çıkmadan önce Mısırda doğmuştur.

Tanah'a göre Moşe yani Musa'nın vefatından sonra İsrailoğullarına liderlik yapmıştır. Yuşa(Yeoşua) Çıkış, Sayılar ve Yuşa kitabında anlatılır.

Tevrat'ta adının Efraim klanından, Nun oğlu Hoşea olduğu ama Moşe'nin ona Yuşa veya Yeoşua olarak hitap ettiğinden bahsedilmektedir.

Moşe tarafından Kenaan diyarını tetkik etmek için görevlendirilen on iki ajandan biriydi.

Moşe'nın vefatından sonra Kenan diyarını fethedip bölgeyi on iki klan arasında bölüştürdü.

Kendi adını taşıyan Kutsal Kitap olan, Yuşa(Yeoşua) kitabında Peygamberin 110 yaşında vefat ettiği anlatılır. Gaaş Dağı'ndaki Timnath Serah'ta gömülmüştür. Kabrinin bugün Kifl Hares’te olduğu hususunda Din Alimleri mutabık kalmışlardır.

Gel gelelim Yuşa-Yeoşua Bin Nun, nasıl İstanbul’a gelmiş, bir rivayete göre, Anadolu Kavağını zatı şahanesine mesken edinmiştir…


Bir rivayete göre Hz. Musa-Moşe ile beraber İstanbul’a gelmiş, burada Ahirete intikal etmiştir.

Mevcut vakaya farklı bir perspektiften yaklaşırsak eğer, ilkçağlarda burada Zeus tapınağı inşa edilmiş ve Bizans döneminde bu pagan tapınağı, Ayos Mihailis adında bir kiliseye çevrilmiş. Bir rivayete göre 1509 yılında İstanbulda olan deprem neticesinde bu yapılar yıkılmıştır.


Osmanlı hâkimiyeti altında ise bu tepeye, Sadrazam 28. Çelebizade Mehmet Sait Paşa tarafından 1755 tarihinde bir Camii inşa ettirilmiştir.

Halk arasında Yuşa-Yeoşua Peygamber’e ait olduğu söylenen yatırın etrafına duvar çektirmiş ve kabrin bakımını yapmak için memurlar tayin ettirilmiştir. III. Selim döneminin bazı yıllarında, ‘fitneye mahal olmasın’ fikriyle mevlit okunması dahi yasaklanmıştır.

Yuşa Camii bir yangın geçirmiş ve Sultan Abdülaziz döneminde, 1863 senesinde aslına uygun olarak restore edilmiştir. 1885-86 tarihli istatistik cetvelinde "Yuşa Aleyhisselam Dergahı" olarak zikrolunan bu alana. Yuşa tepesi adı verilmiştir diye kayıtlıdır.

Hülasa….

Hz. Mevlânâ`nın buyurduğu gibi;

Gece Üstadıma sordum kaç kez:

"Bana bu dünyanın sırrını söyle tez."

Üstadım cevap verdi gülerek: "Bu sır ancak bilinir söylenemez."

15 Eylül 2015 Salı

Cumhuriyetimiz ve Basınımız-Jozeph Pulitzer



Cumhuriyetimiz ve Basınımız-Jozeph Pulitzer

Cumhuriyetimiz ve basınımız, birlikte zirveye ulaşacaklar ya da birlikte dibe  çökeceklerdir. Yetkili, çıkar gütmeyen, kamu hizmetinin bilincinde olan, doğru olanı ayırt edebilecek akla, eyleme geçebilecek cesarete sahip olan bir basın, toplumsal ahlakta şart olan fazileti koruyabilecektir. Buna sahip olamayan bir halk hükümeti, dolandırıcılık ve palyaçoluktan ibarettir. Hayasız, para düşkünü, demagojik ve yozlaşmış bir basın, uzun vadede kendisi kadar aşağılık bir halk yaratacaktır! Cumhuriyetimizin geleceğine yön verebilme iktidarı, gelecek nesillerdeki gazetecilerin elindedir.

1 Eylül 2015 Salı

Kim Bu Mormonlar? Babil'in Kayıp Çocukları mı? Amerikan Yerlilerinin Ataları mı?








Çeşitli vesilelerle televizyon programlarında ve belgesellerde bazen gördüğümüz ama haklarında fazla bir bilgimizin olmadığı bu Mormonlar kimlerdir?
Neye inanırlar? Nasıl yaşarlar? Dinlerinin kökenleri neye ve/veya nereye dayanmaktadır?

Mormon kelimesinin anlamı Mormon kaynak sularından, duru bir sudan (Mormon kitabı-Mosiya 18:5) geldiğine, anlamının "more good" daha iyi olmak olduğuna inanırlar.

Kilise üyeleri Joseph’in Palmyra, New York yakınlarında bir tepeye, Moroni olarak bilinen bir melekten çok eski zamanlardan kalma kayıtları almak için yönlendirildiğine inanırlar.

Mormonlara göre, Mormon Kitabı, Kutsal Kitap'la karşılaştırılmaya değer, kutsal yazılardan oluşan bir kitaptır. Tanrı'nın eskiden Amerika kıtasında yaşamış olan insanlarla kurduğu ilişkilerin bir kaydıdır ve sonsuz Sevindirici Haber’in bütününü içerir.

Bu kitabın, birçok eski peygamber tarafından peygamberlik ve vahiy ruhuyla yazıldığına inanırlar. Mormonlara göre, eski peygamberlerin altın levhalara yazılmış olan sözleri Mormon adlı bir peygamber-tarihçi tarafından aktarılmış ve özetlenmiştir. Bu kayıtlar iki büyük uygarlığın kayıtlarını anlatır. Uygarlıklardan biri m.ö. 600 yılında Yeruşalayim’den-Kudüs'den gelmiş ve daha sonra Nefililer ve Lamanlılar olarak bilinen iki farklı millete ayrılmıştır. Diğer uygarlık ise çok daha önce, Rab, Babil Kulesi'ndeki halkın dilini karıştırdıktan sonra gelmiştir. Bu grup Yaredliler olarak bilinir. Binlerce yıl geçtikten sonra Lamanlılar hariç, herkes yok olmuştur. Bu insanlar Amerika kıtasındaki Kızılderililer'in asıl atalarıdır.

Mormonlara göre, Mormon Kitabı’nda kaydedilen en önemli olay, İsa 'nın dirildikten hemen sonra Nefililer’in arasında vermiş olduğu kişisel hizmettir.

Mormon yazdıklarını tamamladıktan sonra kayıtları oğlu Moroni'ye teslim etmiştir; o da kendisinden birkaç kelime ekleyip levhaları Kumora tepesine saklamıştır. 21 Eylül 1823 tarihinde aynı Moroni, bu kez yücelmiş ve dirilmiş bir kişi olarak Peygamber Joseph Smith'e görünür ve ona bu eski kayıtlar hakkında bilgi verir; bu kayıtların İngilizce diline çevrilmesinin Tanrı'nın isteği olduğunu bildirir.

Zamanı gelince levhalar Joseph Smith'e verilir; o da bunları Tanrı'nın verdiği armağan ve güçle tercüme eder.

Bu kayıt hakkında Peygamberleri Joseph Smith: "Kardeşlere, Mormon Kitabı'nın yeryüzündeki bütün kitapların en doğrusu ve bizim dinimizin kilit taşı olduğunu ve insanların herhangi başka bir kitaptan daha çok, bu kitabın ilkelerine uyarak Tanrı'ya daha çok yaklaşabileceklerini söyledim" demiştir.

Altın levhalara işlenmiş bu kayıt İsa zamanında Amerikan kıtasında yaşamış halkın tarihini içermektedir. Mormonlar, Amerikanın yeni vaat edilmiş topraklar olduğuna inanırlar. Kutsal Kitaplarında Amerika'dan hiçbir kralın egemen olmadığı özgür bir ülke olacak diye bahsi geçer.

Mormonların mensup oldukları kiliselerinin adı İsa Mesih'in Son Zaman Azizler Kilisesi'dir.

Bir tarikat değildirler. Joseph Smith İsa Mesih’in Son Zaman Azizleri Kilisesi’nin kurucusu ve ilk başkanıdır.


O ve beş arkadaşı Kilise’yi resmi olarak Fayette, New York’ta 6 Nisan 1830’da kurmuşlardır.

27 Haziran 1844’de öldürülünceye kadar Kilise’ye başkanlık etmiştir. Onun liderliği altında Kilise üye sayısı altı kişiden 26 bin kişinin üzerine çıkmıştır.

 Joseph Smith bu levhaların çevirisini yaklaşık 3 ayda yapmıştır ve Mormon Kitabı ilk kez New York’ta E.B. Grandin tarafından 1830’da basılmıştır.

Joseph Smith muhtemelen en çok Mormon Kitabı: İsa Mesih Hakkında Başka Bir Tanıklık’ın tercümesini yapmasıyla bilinir. Kürtaj tecavüz, ensest ve anne hayatı tehlikede olduğu zamanlar dışında tasvip edilmez. Mormonlar arasında poligami, yani çok eşlilik yoktur.


Kiliseleri 1830 yılında kurulmuştur. Tanrı'ya inanırlar ve sadece O'na dua ederler.İsa'nın O'nun Oğlu olduğuna, Mesih olduğuna inanırlar.

Mormonlara göre, Joseph Smith, kıyametten önce son dönemin ilk peygamberidir. Şu an hala başka yaşayan bir peygamber de vardır.


2013 istatistiklerine göre bugunkü sayıları 15 milyonu geçmektedir. Bu rakamlar son yıllarda her sene yaklaşık 250-300 bin kişi artar. Türkiye'deki Mormon Cematinin sayısı 400 civarındadır. Türkiye Mormon Cemaati yaklaşık olarak 200 senelik bir geçmişe sahiptir. Türkiyede hala aktif olarak ibadethaneleri mevcuttur.


Mormonlar Kutsal Kitap'a (Eski Ahit ve Yeni Ahit) inanırlar.
Mormon Kitabına, Öğreti ve Antlaşmalar kitabına ve Hz. Musa ile Hz.İbrahim'in yazılarını içeren Çok Değerli İnci kitabına da inanırlar.


Pazartesi akşamları ailece eğlenirler. Cuma akşamları anne ve baba birlikte dışarı çıkarlar.
Yaşgünü, evlilik yıldönümü ve bayramları kutlarlar.

Kilisede haç kullanmazlar, ibadet salonlarında heykeller ve resimler bulunmaz.

Mormonlar ezbere dualar etmezler, pazar günleri 3 saatliğine kiliseye giderler.

Hafta arasında da dans, izcilik gibi kilise aktivitelerine katılırlar.

Mormon gençler izcidirler, izciliğin en yüksek rütbesi kartal unvanını kazanırlar.

Mormonlar tapınaklarda sonsuz evlilik antlaşması adı altında birbirlerine mühürlenirler.
Mormonlar'ın kiliselerinde büyük bir salon ibadet salonu olarak kullanılırken, arkada kültür ve spor salonu bulunur.


Burada tam saha basketbol ve voleybol sahası vardır. Spora çok önem verirler. Tiyatro faaliyetleri için sahneleri vardır. Dans etmeyi, müziği, özellikle piyano çalmayı çok severler.


Mormonlar evlenirken ya da kabul törenleri için kiliselerinin büyük kültür ve spor salonlarını ücret vermeden kullanabilirler.

Mormonlar Tanrı'ya olan sevgilerini insanlara hizmet ederek gösterirler. Kiliselerinde hiç kimse para kazanmaz. Her şey gönüllü olarak yapılır. Yani profesyonel bir ruhban sınıfı yoktur. Herkesin kendi işi gücü vardır. Bir su tesisatçısı olsun kim olursa olsun, Allah'ın lütfunu kazanmışsa ve bilge bir kişiyse Tanrı'dan alınan ilhamla kilisenin başkanı ya da gözetmeni olabilir.

Mormonlar içki içmezler, sigara içmezler, kahve içmezler, çay yerine bitki çayları içerler. Uyuşturucu kullanmazlar. 1833 yılından beri bunları yapmazlar, yani Kiliseleri kurulduktan 3 yıl sonra Tanrı bir vahiy göndererek bunları yasakladığına inanırlar.

Mormonları başarılı kılan sebeplerden biri de kişisel vahiydir. Vahiy almak sadece peygamberler için değil, herkes için mevcut bir kaynaktır.

Mormonlar ölünceye kadar öğrenmek felsefesi ile öğrenmeye, diploma almaya. sertifika almaya ve kitap okumaya devam ederler.

Kaynaklar

 www.historyofmormonism.com

 www.lds.org/scriptures/bofm?lang=eng

31 Ağustos 2015 Pazartesi

Ahlak, Din ve Buz- Horace Greeley



Ahlak ve din, buz gibi esen rüzgarlardan korunmak için sokaktaki boş fıçıların arkasına çömelenler, kaldırımlarda buldukları kırıntılarla hayatta kalmaya çalışanlar için boş birer kelimedir.


19 Ağustos 2015 Çarşamba

Amerikan Klavuztaş’ının Gizemi - Avraham İşcen



Yıl 1979, Amerika, Georgia eyaleti , Elberton’da sıcak bir Haziran ayında Tate Sokağındaki ofise öğle saatlerinde şık takım elbiseli birisi gelir ve bir anıt yaptırmak istediğini söyler.


Ofisteki herkes başka şeyler meşgul olduğu için sahibi bu esrarengiz şahısla görüşmeyi kabul eder. Fendley Granit’in direk olarak halka satılmadığını sadece toptan satış yapıldığını iletir. Bu talepte bulunan şahıs kendini Robert R.C. Christian olarak tanıtır. Gizemli şahıs yapılmasını istediği insanlık için yaptırmak istediği bu anıtla ilgili olarak detaylı bilgiler verir ve fiyatını öğrenmek ister. Fendley bu şahısı yarım saat kadar dinledikten sonra niyetinin ciddi olduğunu anlar ve ölçülere istinaden hesaplamalara başlar. Fendley ücretin yüksek olmasına rağmen şahısın hiç etkilenmediğini gözlemler. Christian, bu anıtı yaptırmak isteyenlerin Tanrı inancı olan küçük bir grup sadık Amerikalı olduğunu ifade eder ve niyetlerinin gelecek nesilere bir mesaj bırakmak istediklerini söyler. Bu inşaatı finanse eden grubun sponsorlarının isimlerinin gizli kalmasını istediklerini ve özellikle kendi isminin de bir takma ad olduğunu ifade eder.

İnsanlık tarihi boyunca bu tarz anıtlar bir olaya ve bir kişiye ithafen onları hatırlamak için yapılmıştır ama sadece bir anıt farklıdır. Bu anıt gelecek için bir kılavuz olması amacıyla yapılmıştır. Amerika’nın kendi Stonehenge’i 22 Mart 1980 senesinde Georgia eyaletinin uzak bir köşesinde ortaya çıktı. Bu dev taşkitabe 5.87 metre yüksekliğinde 110.000 kg ağırlığındadır. Bir levha merkezinde olmak üzere etrafında merkeze dönük 4 devasa levha bulunur. Bu taş levhalara dünyanın en yaygın konuşulan 8 dilinde 10 Adet emir yazılmıştır. Üstü yazılı dev taş levhalar astrolojik ve astronomik ölçekleri ve dönümleri işaret edecek şekilde inşaa edilmiştir. Kılavuztaşların inşa edileceği bölgenin tespiti konusunda özel mühendisler ve astronomlar görevlendirilmiştir.
Bazıları bu taşkitabenin veya kılavuztaşın dünyanın sonuna işaret ettiğini söylerken bazılarıda bu taşkitabe veya klavuztaşı dünyanın nüfusunun toplu kırımı için bir çağrı olarak görmektedir. Kılavuztaşın dik yüzeylerinde kullanılan diller sırasıyla İngilizce, İspanyolca, Swahili, Hintçe, İbranice, Arapça, Çince ve Rusçadır.
Kılavuztaşın üst zemininde bulunan kenarlarında ise saat yönünde dört kadim lisan olan Babil Çivi yazısı, Antik Yunanca, Sanskritçe ve Eski Mısır Hiyeroglifleriyle bu kılavuztaşlar bir mantık, sebep çağı olsun diye yazılmıştır.

10 adet emir’den 9 tanesi gayet normal gözükmesine rağmen 1.emir tamamen insanı okuduğu zaman şok edici ve dehşete düşüren bir ifade içermekteydi.
1. Doğa ile sürekli bir denge içinde insanlığı 500.000.000’nun altında tut.
2. Akıllıca üretim-sağlığı ve çeşitliliği artır ve daha geliştir.
3. İnsanlığı yeni yaygın bir dilde birleştir.
4. Tutku-iman-gelenek ve diğer uygunsuz şeylere hakim ol.
5. İnsanları ve milletleri adil yasalar ve adil mahkemelerle koru.
6. Tüm milletler içten yönetilsin, harici anlaşmazlık dünya mahkemesinde
çözümlensin.
7. Gereksiz yasa ve yetkililerden kurtul.
8. Kişisel hakları sosyal görevlerle dengele.
9. Gerçeği ödüllendir-güzellik-sevgi-sonsuz uyum ara.
10. Dünya üzerinde bir kanser olma-doğa için yer bırak-doğa için boşluk bırak.

Roskrüsyenler 16. yüzyılda merkezi Almanya’da kurulmuş ezoterik, yani dışa kapalı bir cemiyettir. Ana Sembollerini gül ve haç oluşturmaktadır. Öğretilerinin kaynağını Kabala, Hermetizm ve Eflatunculuk oluşturmaktadır. 16. Yüzyıl sonralarında sihir ve sapkınlık yaptıkları gerekçesiyle kapatılmışlardır. Bir takım Roskrüsyen araştırmacılar tarafından kıyamet felaketi sonrası insanların iyiliği için yapıldığı söylenmektedir. Her 30.000 yılda bir güneş fırtınası olacağı ve dünyayı etkileyeceği ve geriye kalanlara bu taşkitabelerin klavuz olması için inşa edilmiştir. Şu anda dünya nüfusunun yüzde 92’si bu kılavuztaşlarda yazılı olan mesajı okuyup anlayabilmektedir. Amerika Georgia’daki Kılavuztaşlara kuş bakışı bakıldığında Roskrüsyen cemiyetinin sembolizması görülmektedir.