Sünbülzade Vehbî (1718?, Maraş - 29 Nisan 1809, İstanbul),
18. yüzyılın dîvan şairlerindendir. Asıl adı Mehmet olup, Maraş'ta
'Sünbülzadeler' olarak anılan ailenin bireylerindendir. Doğum tarihi kesin
olarak bilinmemekle birlikte, 1789 yılında Şeyhülislâm Mehmet Kâmil Efendi için
yazdığı kasidenin bir beyitinde, yaşının yetmişe ulaştığını ifade ettiğinden
yola çıkarak, doğum tarihi 1718 olarak tahmin edilmektedir.
Devrani’den aldığım gibi,
Bezm-i hamam edelim
Sürtüştürem sana ben
Kese ile sabunu
Rahat etsin cism-i can
Lal-ı şarap içirem
Islatarak geçirem
Parmağına yüzüğü
Hatem-i zer dirahşân
Eğil de bir sokayım
İki tutam az mıdır
Lale ile sümbülü
Saçına ey nevcivan
Diz çökerek önüne
Ilık ılık akıtam
Bir gümüş ibrik ile
Destine ab-ı revan
Sen salınıp giderken
Ben ardından sokayım
Eteğini beline
Olmasın çamur aman
Kulaklarından tutam
Dibine kadar sokam
Sahtiyandan çizmeyi
Olasın yola revan
Öyle bir sokayım ki
Dışarda hiç kalmasın
Düşmanının bağrına
Hançerimi na-gehan
Herkese vermektesin
Bir de bana versene
Avuç avuç altını
Olsun kulun şadüman
Sen elinle tutmadan
Ben ağzına vereyim
Yeter ki sen kulundan
Lokum iste her zaman
Sen her sabah gelesin
Ben VEHBİ’ye veresin
Esselamünaleyküm
Ve aleykümselam (4)
Sözlük:
1- Bezm : Topluluk, toplantı.
2- Cism-i can : Cisim olan can.
3- Lal-ı şarap : Kırmızı şarap
4- Hatem-i zer : Cömertçe sunulan altın
5- Dirahşân : Parlak, parıldayan
6- Nevcivan : Yeni civan, genç.
7- Dest : El
8- Ab-ı revan : Akar su.
9- Sahtiyan : Cilalanmış deri.
10- Revan : Giden, akıcı.
11- Na-gehan : Birden bire, aniden
12-
Şadüman : Bahtiyar, sevinçli. (5)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder